Haşmet Babaoğlu - Ceza’nın stilini seviyorum..
 


Şehbender Sokak yükünü almış. Herkes dışarda. Ayaküstü muhabbet almış yürümüş. Babylon’dan içeri kapağı atıp üst kata çıkıyoruz.

Sahnede DJ Funky C var. Ortalığı ısıtıyor. Birazdan rap ruhu ve hip hop ritimleri ortama hakim olacak.

Yavaş yavaş doluyor mekân. İçeride sırf yandan çarklı kasketli, XXL tişörtlü, üç beden bol pantolonlu çocuklar var sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Benim gibi yaşını başını almış “normal”ler de özellikle üst katta konuşlanmış durumda.

Önce Kadıköy Acil projesinden gençler çıkıyorlar sahneye. Sözcükler havada isyan bombaları gibi patlayıp etrafa saçılmaya başlıyor.

Onların ardından Ceza geliyor.

“Muson yağmuru yağsın alevinize/sönsün savaşınızın şerefi/o şeref zaten çoktan terk etti o savaşı/bok koktu...”

Eller havaya kalkıyor ve ritimle sallanıyor: “Feyz al/bu gerçek/ korkma sakın, tırsma/geri dönme hâlâ şans var/kim özüne dönüp eleştirebilirse dünyayı/ hepinize iyi akşamlar...”

Alkış, ıslık kıyamet!

Ceza’yı, stilini, adap sahibi küfürbazlığını, uslu öfkesini, melankolik isyanını seviyorum.

Epeydir rap müziği, rap şiirini de seviyorum.

Rap’in hem modern hem de alabildiğine yerli şehir hayatımızın patırtısına ve Türkçenin ses düzenine çok uyduğunu düşünüyorum.

Ceza’nın (asıl adı Bilgin) yeni çıkan Billboard Dergisi’nde “Neyzen Tevfik benim idolümdür” dediğini okudum. Doğrusu hoş, anlamlı bir çağrışım.

Neyse...

Babylon’daki kalabalık yeni albümü “Yerli Plaka”dan şarkılar bekliyor ve çok geçmeden de muradına eriyor.

Bu arada ben de albümün en sevdiğim şarkılarından “Fark var”ı canlı olarak dinleme şansına kavuşuyorum.

Bir ağızdan “fark vaaar!” diye bağırıyorum: “Benimle senin aranda kocaman bir fark var/ kötüyle benim aramda irice bir fark var/fark var iyiyle kötü arasında duran.”

Çıkışta bakıyorum; yüzlerde doyuma ulaşmanın, öfkeden sevince geçmiş olmanın ifadesi var.

Gece yarısı olmuş ama Şehbender Sokak’taki canlılık sürüyor. Şehrin kir pas içindeki kaldırımlarının mücevher güzelliğine kavuştuğu saatler bunlar...

Yürüyoruz.

İki saat içinde yüzlerce kişiyle hiç yorulmadan, sıkılmadan, coşkuyla konuşmuş; hepsiyle el skışmış, omuz omuza vermiş gibiyiz. Rap müziğin bir de böyle güzel bir etkisi var.

Ceza’nın yarısı kadar hızlı, tempolu mırıldanmayı becersem, insanı alıp götüren o güzel şarkıyı mırıldanacağım, ama nerede!

Sadece aklımdan geçiriyorum: “Gelsin hayat, bildiği gibi gelsin/işimiz bu yaşamak/unuttum bildiğimi doğarken/umudum ölmeden hatırlamak.”

 
 
  15 Dakika İçerisinde 50898 ziyaretçi (178338 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol